Geri git   ParkSohbet.Com Forumları > > >

Sponsor Reklam Alanı

Yeni Konu aç Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 03-07-11, 23:06   #1
Usta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Üyelik Tarihi: 01.12.2008
Mesajlar: 56.021
Beğendikleri: 9
Beğeni Puanı: 38
Tecrübe Puanı: 19
Usta is on a distinguished road
Standart Osmanlı Kurumları - Bâb-ı Âli (Babıali)

Bâb-ı Âli
Vikipedi, özgür ansiklopedi






Babıali

Bâb-ı Âli ya da basitleştirilmiş şekli ile Babıali, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Sadrazamlık binasına ve daha geniş anlamıyla da Osmanlı hükümetine verilen isimdi. Günümüz Türkçesinde Yüce Kapı anlamına gelen bu terim aynen tercüme edilerek diğer dünya dillerine de girmiştir. Cumhuriyet döneminde Babıali binası İstanbul ilinin Vilayet Konağına dönüştürüldü ve halen de bu amaçla kullanılmaya devam etmektedir. Babıali'nin bir başka anlamı da Türkiye'nin basın dünyasına verilen isimdir.

Osmanlı Dönemi

Binanın Tarihçesi

Osmanlı Devleti büyüdükçe sadrazamların yetki ve sorumlulukları arttı.Sadrazamlar Topkapı Sarayı'na yakın olması bakımından İstanbul'un bugünkü Eminönü ilçesindeki Cağaloğlu1756 yılında Sultan III. Osman tarafından bu semtte yaptırılan Sadrazamlık konağı ilk bilinen resmi nitelikteki Sadrazamlık binasıdır. Bina 1755, 1808, 1826 ve 1839 yıllarında tamamen, 1878 ve 1911 yıllarında ise kısmen yandı. Her seferinde yeniden inşa edildi. İlk önceleri binaya “Paşa Kapısı” ve “Bâb-ı Âsafi” deniyordu. 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa'nın sadrazamlığı sırasına çıkan ayaklanma sırasında binada olan patlama sonucu bina gene kül olunca, yeniden yaptırılan binaya dönemin padişahı II. Mahmut’tan dolayı Mahmud-ı Adli dendi. Bu isim zamanla Bâb-ı Adl ya da Bâb-ı Adli isimlerine, 19. yüzyılın ikinci yarısında da Bâb-ı âli deyimine dönüştü. semtinde yaptırılan konaklarda oturmaya başladılar.





Osmanlı döneminde Babıali

1839 yılındaki yangına kadar bina hep ahşap olarak inşa edilmişti. 1844’te bina ilk defa olarak Stefan Kalfa tarafından kargir olarak inşa edildi. Ayrıca o tarihten sonra bina sadrazamın1878'deki yangında Şura-yı Devlet Dairesi, Ahkam-ı Adliye Dairesi, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandı ve yeniden inşa edildi. 1910 yılında Babıali'ye küçük bir yapı eklendi. 1911 yılındaki yangında gene Şura-yı Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Mektubcu, Teşrifatçı, Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı. Bu en son yangında zarar gören bölümler o zamanlar tek bir bina olan Babıali'nin orta bölümünü oluşturuyordu. Yangından sonra bu orta bölüm tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldırıldı. Böylece Babıali ilk defa olarak iki binaya ayrılmış oldu. yaşadığı yer olmaktan çıkarılarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi. O bina, daha sonra yangınlar ve tamirler sonucu değişikliklere uğramakla birlikte günümüze kadar gelen binanın esasını oluşturmaktadır.

Babıali baskını


Bab-ı Âli Baskını, 23 Ocak 1913'te, Balkan Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerde Bulgar orduları Edirne ve Çatalca önlerindeyken yapıldı. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen ismi Binbaşı Enver, yanında çalıştığı Harbiye Nazırı Nazım Paşa'nın makamını, yanında fırkanın silahşörlerinden Yakup Cemil ve adamları olduğu halde bastı. Baskında Nazım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam Kamil Paşa'nın makamına giden baskıncılar, sadrazamı silah zoruyla istifaya zorladılar. Bu olay İttihat ve Terakki'nin yönetime el koymasına giden yolu açtı. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'te I. Dünya Savaşı'na Almanya safında girişi ve ne yazık ki dağılmasına giden gelişmeler zinciri de böyle başlamış oldu.

Cumhuriyet Dönemi ve Türk Basını

Cumhuriyetin ilanından sonra eski Sadaret dairesi Vilayet Konağı olarak kullanılmaya başlandı. Yapı üzerindeki neoklasik ayrıntılar kaldırıldı ve bina yalın bir biçimde sıvandı. 1980’lerin sonlarında ve 1997 yılında binayı eski görünümüne kavuşturmak için bazı restorasyonlar yapıldı.
Babıali'nin çevresinde Türk basınının yoğunlaşmaya başlaması, Osmanlı dönemine dayanır. Osmanlı hükümetinin bu binada çalışması yeni ortaya çıkan Türk basınının haber kaynağına yakınlığı açısından bu binanın çevresinde odaklaşmasına neden oldu. Sirkeci'den başlayıp Babıali binasının önünden geçerek giden Cağaloğlu yokuşunun iki yanındaki ve yan sokaklarındaki matbaa ve gazete binalarını kapsayan yerin adı Babıali olarak anılmağa başlandı.
Nutuk'ta da belirtildiği üzere Kurtuluş Savaşı'nın organizasyonunun yapıldığı yıllarda Babıali, "İstanbul basını" olarak anılmış ve Kurtuluş Savaşının hazırlanmasına büyük negatif etkileri olmuştur. Bu nedenle Ankara'da yeni bir milli basın oluşturulması yoluna gidilmiştir.
Cumhuriyet döneminde hükümetin Ankara'ya taşınmış olmasına rağmen Türk basını bu bölgede gelişmesine devam etti. Bütün 20. yüzyıl boyunca Türkiye'nin bütün önemli gazetelerinin merkezleri ve basımevleri bu bölgede bulunuyordu. Ayrıca birçok kitapevleri de bu bölgede açıldı. 1950'lerin sonlarında bölgenin yerleşim planında yeri olan başlıca gazeteler şunlardı: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Vatan, Akşam, Son Posta, Son Telgraf, Yeni Sabah, İstanbul Ekspres ve Yeni Gazete. Ancak 20. yüzyılın sonlarında gazeteler bu bölgeye sığamaz oldular ve yavaş yavaş bölgeyi terkettiler. En son Cumhuriyet gazetesinin tarihi binasından taşınmasıyla Babıali'nin Türk basınına adını veren işlevi son buldu.
Necip Fazıl Kısakürek'se Babıali'yi, sanat çevresi olarak ele almış ve Babıali adlı eserinde hatıralarını yazmıştır...




Zoruma gideni içime attım...
Şimdi kolayıma geldiği kadarıyla birleştiriyorum kelimeleri...
Neyi ne kadar anlatabilirki insan?Yaşadığı hep kendine..Acısının tadı sadece
kendine..



Sohbet Sitemiz Hakkında Bilgi Almak için Tıklayınız



Usta isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Paylas Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Tags
ali, baby, babıali, kurumları, osmanlı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Osmanlı Kurumları - Çuhadar Usta Ecdadımız 0 03-07-11 23:05
Osmanlı Kurumları - Darülfünun Usta Ecdadımız 1 03-07-11 23:04
Osmanlı Kurumları - Beylerbeyi Usta Ecdadımız 0 03-07-11 23:02
Osmanlı Kurumları - Şehremini Usta Ecdadımız 0 03-07-11 23:00
Osmanlı Kurumları - Mehteran (Osmanlı Askeri Bandosu) Usta Ecdadımız 2 03-07-11 22:57


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:42 .


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sohbet Chat Sohbet Odaları